Meta CEO’su Mark Zuckerberg’in Joe Rogan Röportajı
Meta’nın CEO’su Mark Zuckerberg, ünlü podcast sunucusu Joe Rogan ile gerçekleştirdiği röportajda Biden yönetiminin Covid-19 aşılarının yan etkileri hakkında yapılan içeriklerin kaldırılması için şirketine uyguladığı baskıyı detaylı bir şekilde anlattı. Zuckerberg, aşıların genel olarak olumlu etkilerine inandığını ancak bu süreçte muhalif seslerin susturulmaya çalışıldığını ifade etti.
Yaklaşık üç saat süren ve Zuckerberg’in kendisini yeniden “markalamaya” çalıştığı bu podcast, tartışmaları da beraberinde getirecek gibi görünüyor. Bu tartışmaların bir kısmı ABD siyaseti üzerine, diğer bir kısmı ise pandemi dönemiyle ilgili olacak. Zuckerberg, “aşıların yaygınlaştırılmasından oldukça yana” olduğunu ve bu aşıların “genel anlamda olumsuzdan daha fazla olumlu etkisi olduğunu” belirtti. Ancak bu süreçte “Bence bu programı zorlamaya çalışırken, temelde buna karşı çıkan herkesi sansürlemeye çalıştılar”
Aşı Eleştirilerinin Kaldırılması İstendi
Zuckerberg, Biden yönetiminin Covid-19 içeriklerini “sansürlemesi” konusunda Meta’ya yaptığı baskıyı yoğun bir şekilde eleştirdi ve bazı yanlış kararlar aldıklarını kabul etti. Zuckerberg, “Doğru olan şeyleri kaldırmamız için bizi çok zorladılar. Açıkçası bizi zorladılar ve aşıların yan etkileri olabileceğini söyleyen her şeyi kaldırmanız gerektiğini söylediler.”
Ayrıca, “Biden yönetiminden insanlar ekibimizi arayıp, bağırıyor çağırıyor ve küfür ediyorlardı.” dedi. Zuckerberg, Beyaz Saray’dan kimin talepte bulunduğunu açıklamasa da bu görüşmelerin kaydının bulunmadığını belirtti. CEO, “Bu konuşmalara doğrudan dahil olmadım” şeklinde bir açıklama yaptı. Ancak şirketin yanıtının, “tartışmasız bir şekilde doğru olan” içeriği kaldırmayacağı yönünde olduğunu vurguladı. Zuckerberg, bu tutumun ardından ABD kurumlarının şirketi hedef almaya başladığını ifade etti.
Zuckerberg’in Covid-19 dönemi hakkındaki açıklamaları yeni değil. Ağustos ayında Temsilciler Meclisi Yargı Komitesi’ne yazdığı bir mektupta, Beyaz Saray’ın kendisinden pandemi sırasında “mizah ve hiciv de dahil olmak üzere belirli Covid-19 içeriklerini” kaldırmasını istediğini belirtmişti. Bu açıklamalar, Meta’nın bağımsız doğrulama kuruluşlarıyla çalışmayı bırakarak, kullanıcıların içeriklerin doğruluğuyla ilgili yorum yapabildiği “topluluk notları” sistemine geçtiğini duyurmasının hemen ardından geldi.
Podcast’te bu hamlenin karışık bir tepkiyle karşılandığını kabul eden Zuckerberg, “Doğru olduğunu düşündüğünüz şeyi yapmalısınız… Sosyal medyanın tüm amacı temelde insanlara istediklerini paylaşma olanağı vermektir.”
Yeni Zuckerberg ile Tanışma
Zuckerberg’in Joe Rogan ile gerçekleştirdiği röportajda dile getirdiği düşüncelerin dikkatle seçildiği anlaşılıyor. CEO, herhangi bir isim veya doğrudan açık delil göstermeden iddialarda bulunsa da, dile getirdiği bazı argümanlar geçmişteki eylemleri ve gerçeklerle çelişiyor. Röportajın başında sosyal medya şirketlerinin “insanlara ses vermek” amacıyla kurulduğunu iddia eden Zuckerberg’in, kariyerine FaceMash adlı bir platformla başladığını unutmamak gerekiyor. FaceMash, Harvard’daki kadın öğrencilerin fotoğraflarını izinsiz bir şekilde yükleyip oylamaya sunduğu, etik açıdan oldukça tartışmalı bir projeydi.
Zuckerberg, Biden yönetiminin, Facebook’a Covid-19 ve aşılarla ilgili içerikleri kaldırması için baskı yaptığını öne sürdü. Ancak pandeminin başlangıcında, bu tür içerik moderasyonu kararlarının büyük bir kısmının Trump yönetimi döneminde alındığı biliniyor; Biden yönetimi ise 2021 yılında göreve başlamıştı. Zuckerberg’in Biden yönetimini eleştirdiği bu röportajda, muhafazakâr siyasetçilerden yıllardır aldığı baskılardan bahsetmemesi de dikkat çekici. Önde gelen Cumhuriyetçi Senatörlerin Zuckerberg’i defalarca kamuya açık oturumlarda hedef aldığı biliniyor.
Zuckerberg’in Biden yönetimi ve hükümet baskısı hakkındaki iddiaları, geçmişteki belgeler ve Facebook’un kendi iç yazışmalarıyla çelişiyor. Örneğin, Zuckerberg, şirketin Covid-19’un laboratuvar sızıntısı teorisini sansürlemesinin Beyaz Saray baskısı sonucu olduğunu ima ederken, eski global ilişkiler başkanı Nick Clegg, bu teorinin sansürlenmesine dair herhangi bir hükümet baskısı olmadığını daha önce belirtmişti.
Özetle, Zuckerberg’in anlatısı, sadece bir yönü öne çıkaran ve kendi sorumluluklarını gölgede bırakan bir perspektif sunuyor. Bu perspektif, Zuckerberg’in son yıllarda kötüye giden imajını yenileme çabalarıyla örtüşen bir durum olarak değerlendirilebilir.